- bilgi
- is.1. 了解, 熟悉, 通晓, 知道2. 知识, 学识, 学问, 科学: \bilgi yarışması 知识竞赛, 斗智 \bilgisi olan bir kimse 有学识的人, 学识渊博的人 Bilgilerim oldukça kağıt uştünde kaldı. 我的知识相当一部分停留在书本上。3. 认识: \bilgi kuramı 认识论4. 某一门科学, 某一门学科研成果: doğa \bilgisi 自然科学 yurt \bilgisi 方志学5. 消息, 材料, 信息, 资料: \bilgi işlem 信息处理 Ankara'dan alınan \bilgiye göre 据来自安卡拉的消息 \bilgi toplamak 收集材料6. 本事, 本领, 能力: Bu problemi çözmeye yeterli bilgim var. 我有足够的能力解决这一问题。◇ \bilgi edinmek 1) 获悉 2) 打听情况 \bilgi istemek 请教: bir konu hakkında öğretmeninden \bilgi istemek 向老师请教某个问题 \bilgi sahibi 学者, 有知识的人 \bilgi satmak 装出有学问的样子, 不懂装懂, 卖弄学问 \bilgi sormak 了解情况, 打听情况: Savcı olduğunu benden birkaç bilgi soracağını söyledi. 他说他是检察官, 要向我了解一些情况。\bilgi vermek 介绍情况 \bilgisi olmak 了解, 熟悉, 通晓, 知道, 知情: Bu konuda bilgim oldu. 这件事我知道。Hakkında bilgisi olanların aşağıdaki adrese bildirmelerinin insaniyet namına rica ederim. 恳请知情者与以下地址联系。\bilgiye susamak 渴望知识: Halk yeniliğe ve bilgiye susamıştı. 人们早就渴望得到新生事物和知识。
Türkçe-Çince Sözlük. 2014.